GündemKültür SanatManşet

ADNAN DİLER’DEN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

Bodrum-Prof.Dr. Adnan DilerBodrum Pedesa Antik Kenti kazılarına başkanlık eden Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof.Dr. Adnan Diler, Bodrum’un tarihi kimliği hakkında basın açıklaması yaptı.

Bodrum’un tarihi değerleri hakkında detaylı bilgiler aktaran Prof.Dr. Adnan Diler, olumsuz yapılaşmanın durdurulması ve özellikle Bodrum sanayi sitesi altında kalan antik stadionunun kazılarla açığa çıkarılma için yetkililerden ön ayak olmalarını istedi.

Bodrum Belediyesi çok amaçlı toplantı salonunda yapılan basın toplantısına, Ortadoğu ‘da, IŞİD militanları tarafından yok edilen kültür varlıklarına değinerek konuşmasına başlayan Diler şunları söyledi:
“Yanı başımızdaki sınır komşularımızda giderek büyüyen ateş çemberi sadece insanı değil masum doğal çevre ve kültürel mirası da acımasızca yok etmektir.   Bununla da kalmıyor,  kuşaklar boyu yaşadığı toprakları terk etmek zorunda kalan insan toplulukları ile birlikte,  binlerce yılın birikimi olan geleneksek yaşam kültürü de yok oluyor.” İfadelerini kullanarak, tarihin hiç bir döneminde görülmemiş şekilde yakın doğu ve Mezopotamya da geçmişin ayak izlerinin acımasızca yok edildiği eylemlere tanık olunduğunu söyledi.

Konuşmasına, Bodrum kıyılarındaki yapılaşmaya dikkat çekerek devam eden Adnan Diler sözlerine şöyle devam etti:
“Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde 20. Yüzyılın 2. Yarısından itibaren ivme kazanan sanayileşme ve kitle turizmine koşut olarak değişen yaşam tarzı  ve ölçüsüz yapılaşma,     kültürel  değerlerde de ciddi  bozulmalara neden olmuştur. Bu türden bozulmaların,  doğal ve tarihi çevre üzerindeki kabul edilmez yansımaları,  birlikte  paylaştığımız Bodrum yarımadasının denizle karanın birleştiği kıyılarından, dağ tepe başlarına kadar her yerinde  hepimiz tarafından   kaygı ile izlenmektedir.

UNESCO; ICOMOS, AB Kültür Komisyonu gibi toplum ve çevre örgütleri,  korumacılığı Uluslararası bir boyuta taşırken evrensel  korumacılık ilkelerinin de bizden önce  ve bizim dışımızda oluşmasına neden olmuştur.  Buna karşın,  bugün ülkemiz Koruma yasalarının pek çok ülkeye göre  çok daha ileri düzeyde olduğunu söyleyebiliriz.  Ancak yasalarımız tek başına  yeterli olamamakta uygulamada ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Bunun sonucu olarak hem insanın hem kültürel miras ve eserlerin mağdur olduğu bir süreci yaşıyoruz.” dedi.

Yürüttüğü kazılarda karşılaştıkları zorlukları anlatan Prof.Dr. Adnan Diler şunları aktardı:
“10 yıl kadar önce Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi adına kazılarını başlatacağımız Pedasa antik kentinde yaşadığımız en önemli sorun işlemeyen takas nedeniyle mağduriyet hakları karşılanamayan SIT alanlarındaki özel mülklerdir.
Sorunlar ne olursa olsun Yarımada bu gün hala sahip olduğu değerleri ile eşsizdir.
Tıpkı ipekli bir kumaş gibi  hareket ettikçe   gözlerimizi kamaştıran güzellikleri, Balıkçı’dan bu yana niceleri gibi biz Karya Araştırmacılarını da büyülemiştir. Öyle ki, bilimsel araştırmalarımızın da önüne geçen ve 10 yıllık bir çalışma sonucu olarak ancak dört cilde sıkıştırdığımız Yarımada Kültür Envanterinin dört cildine de hep aynı satırlarla başladık” ifadelerini kullandı.

Eski belgelerde, Karların atası olarak gösterilen yarımadanın yerli halkı Leleg toplumunun bir uygarlık yarattığı yerin Bodrum olduğunu belirten Diler, Dünyanın yedi harikasından biri olan Mausollos’un anıt mezarı Mausolleum burada olduğunu hatırlattı.

Bölgede yapılan kazı ve araştırmalardan öneli bilgiler elde ettiklerini ifade eden Adnan Diler şunları söyledi:
“Yarımada kültür envanteri çalışmalarından yaklaşık 10 yıldan daha eskiye giden yüzey araştırmalarımız ve 9 yıllık PEDASA kazı çalışmalarımız bize önemli sonuçlar vermiştir. Bunlardan en önemlisi, yarımadanın doğusundan batısına kesintisiz süren bir yerleşme süreci olduğudur. Bu yerleşmeler erken kalkolitik dönemden yani zamanımızdan 7.500 yıl önce başlar ve zamanımıza kadar kesintisiz devam eder. Yarımadanın yerleşim bakımdan en zengin olduğu dönemlerden biri de Bronz çağıdır. Yarımadanın bu dönemlerindeki erken arkeolojik malzemesinin Anadolu kültürleri ile bağlantılı olduğu anlaşılmaktadır. Bu dönem aynı zamanda nüfus ve doğallıkla da yerleşim sayısında önemli bir artışın görüldüğü dönem olmuştur.  Pedasa kazılarımızın ortaya koyduğu en önemli sonuçlardan biri Leleg varlığının öne çıktığı Demir Çağ, Kar ve Leleg kimliğinin anlaşılmasına yönelik olmuştur. Araştırmalarımızın sonuçları Halikarnassoslu tarihin babası Herodotos ve Coğrafyacı Strabon tarafından verilen bilgilerin birer sağlaması olmuştur. Buna göre yarımadanın yerli halkı  kendi kimliği ile öne çıkan Leleglerdir.  Pedasa kazıları bu halkın yaşama  ve inanç gelenekleri hakkında bilgilerimizi zenginleştirmiştir. MÖ 6. Yüzyıl ise yarımadanın altın çağıdır.  Bu dönemde yarımada kendi adına para bastıran yerel beyler tarafından yönetilmektedir. Günümüze kadar gelen yerleşme adları Anadolu Hitit- Luvi kökenlidir. Yerleşme modeli ise Hitit – Geç Hitit dönemi yerleşmeleri ile büyük koşutluk gösterir.” şeklinde konuştu.

Geçmişin uzun soluklu kültür ve sanatları ile yoğrulan Bodrum’da, Hıristiyanlık ve Türk dönemi ile birlikte tarihsel ve kültürel gelişimini sürdürürken Türk ve Rum yapı ustalarının ortak yarattığı mimari yapılar ile daha da çeşitlendiğini ve zenginleştiğine vurgu yapan Adnan Diler, artan yapılaşmaya şöyle dikkat çekti:

“Kıyı ve iç Bölgelerine dağılmış olan ve yarımadanın zenginliğini temsil eden kültürel kalıntıların bugün içinde olduğu durum, hepimiz tarafından bilinmektedir. Kissebükü gibi hiç yapılaşmamış kıyı kentleri üzerindeki baskılar ve riskler devam ederken her geçen gün artan imar faaliyetleri AVM’ler yeni enerji ve alt yapı projeleri, taş ocakları, doğal çevre,   antik yerleşim ve kalıntıları tehdit ederek bunları adeta bir mobilya durumuna sokmaktadır. Bugün yarımadanın arkeolojik, tarihi ve ve kırsal  peyzaj kimliğini  temsil eden  korunmuş dağ ve tepe yerleşimleri  baskı ve tehdit altındadır. Anayasamızın 63. Maddesi tarih, kültür varlıkları ve değerlerinin korunması devlete vermiştir. Her kimin mülkiyetinde olursa olsun  Kültür varlıklarının korunmasının  sağlanması  ve bunların denetiminin  yapılması,  yaptırılması ise Kültür ve Turizm bakanlığının  görev alanında ve yetkisindedir. Ancak bugünkü koşullarda Bakanlık mevcut bütçesi bunda yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle yerel ve sivil  desteğe  ihtiyaç duyulmaktadır.  Bozulma risklerine ve tahribatlara karşı bugün  ortak akılda buluşma sorumluluğunu yerine getirmek zorundayız. Her türlü tahribat ve bozulmalar yüksek kaliteli Kültür Turizminde değerlendirilecek alanların da yok olmasına neden olmaktadır” dedi.

Yarımada için, Boğazici İmar kanunu gibi özel bir yönetin planı getirilmesi gerektiğini savunan Diler,  Yarımadayı kendi kimliğine kavuşturma eylemi,  sadece Yarımadanın değil Eğe ve Akdenizde’ki antik yerleşmeleri için önemli olduğunu dile getirdi.

Bodrum’un tarihi kimliğinin tamamıyla ortaya çıkarılabilmesi için bir çalışma başlatılması gerektiğini vurgulayan Adnan Diler konu hakkında şu ifadelere yer verdi:
“Bu konuda atılması gereken ilk adım,  Bodrum -Turgutreis yol aksı üzerinden Bodrum merkeze yönelen yol ile futbol stadının doğusundaki,   bugünkü sanayi altında kalan antik stadionunun  kazılarla açığa çıkarılmasıdır. Leleg toplumunun vatanı   Yarımadanın kalbi   Halikarnassos da satadion alanındaki tüm çalışmaların  sanayide işletmeleri bulunan tüm  vatandaşlarımızın mülkiyet ve geçim koşullarını gözeten  daha önce başlamış olan yasal  girişimler ivedilikle sonuçlandırılmalıdır.   Bu bağlamda Muğla Büyük şehir ve Bodrum  Belediyesi başkanlıklarımıza  büyük bir sorumluluk düşmektedir. Stadion alanında başlayacak çalışmalarla eş zamanlı olarak surlar,  Mausolleion ve Mars Tapınağı alanında  sürdürülmelidir.  Özellikle Mausolleion da alanı bütüncül olarak ele alan yönetim planı hazırlanmalıdır” dedi.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Karya araştırma ve Uygulama merkezi olarak bu konuda verilecek her türlü görevi yerine getirmeye hazırız olduklarını belirten Adnan Diler, bölgede uzun yıllardır araştırma yapan Danimarkalı araştırmacılar ve projeye destek veren sivil toplum örgütleri bu çalışmaların başlatılmasını beklediklerini söyledi.

Hiçbir şey geç olmadığını ifade eden Diler konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Dünyanın enlerini saymakla bitiremeyeceğimiz bu eşsiz Yarımadayı tehdit ve baskılardan arındırmak eksik ve yanlışları gidererek akademik kamusal,  sivil ve bürokratik tüm alanlarda bilgi ve deneyimlerimizi birleştirerek geniş katılımlı çalışmalara bugün her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır. Bodrumda   örnek olabilecek bir çalışmayı  başlatmak zorundayız.  Unutmayalım ki gerçekleştirilecek olan tüm bu çalışmalar bugün sadece bizim için değil değil,  geleceğin dünyası ve genç kuşaklar için de büyük bir önem taşımaktadır” dedi.

Basın toplantısı sonrasında Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’u ziyaret eden Adnan Diler, çalışmalar hakkında bilgiler verdi.
çapa escort
çapa bayan escort 
fatih escort

Editör

Sitemizin ilgili kategorilerinde yer almasını istediğiniz haberleri aşağıdaki mail adresi aracılığı ile bize bildirebilirsiniz. (bodrumtime.net@gmail.com)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu