Aleviler için yas-ı matem ayı olarak bilinen Muharrem ayı başladı. Bodrum’daki bazı alevi vatandaşlarda oruçlarını yeni hizmete giren Bodrum Cem Evi’nde açtı.
İmam Hüseyin ve aile yakınlarının Kerbela’da susuz bırakılıp şehit edildikleri ay olan Muharrem ayı, başladı. Bodrum’daki bazı alevi vatandaşlar da oruçlarını açmak için bir süre önce hizmete giren Bodrum Cem Evi’nde toplandı. Kurumun yemekhanesinde okunan duaların ardından oruçlar açıldı.
Yaklaşık 2 ay önce Cem Vakfı Bodrum Cem Evi’ne kurum dedesi olarak atanan Kureyşan Ocağı torunlarından Ali Ekber Taşdelen, Muharrem ayı hakkında Kent Haber’e yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Muharrem ayı bütün peygamberlerin kurtuluşuna vesile olan bir ay. Aynı zamanda İmam Hüseyin’in kendi dedesinden sonra yaşanmış olan tüm olumsuzluklara rağmen Kerbela’da verdiği hak mücadelesi sonrasında Muaviye’nin oğlu Yezid tarafından 12 imamla birlikte şehit edildiği aydır. Bildiğiniz gibi Hz. İmam Hüseyin ve 12 imamlar peygamber soyu ve Muharrem ayında peygamberin halkına yapılan bir zulüm sözkonusu. Muharrem ayı bir yas-ı matem ayıdır. Bu ay bütün peygamberlerin kurtuluşuna vesile olduğu için şükran oruçları tutulur. Aynı zamanda da Kerbela Olayı’na denk geldiği için Aleviler matem tutarlar.”
Bodrum Cem Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şahabettin Doğan ise hizmete giren Cem Evi ile ilgili bilgiler verdi. Doğan, şunları söyledi:
“Binamızın yaklaşık 5 sene önce temeli atılmıştı. Kaba inşaatı bittikten sonra bir duraksama dönemi yaşadık. Sonrasında çok sevdiğimiz, saydığımız iş adamlarının da destekleriyle ince inşaatı da hallettik. İç dekorasyonunu tamamlamak üzereyiz. Cem Evi herşeyiyle yaşayan bir yapı olduğu için eksiksiz olarak hizmet vermesi gerekiyor. Bizim de bütün çabamız o doğrultuda. Binamız Bodrum katla birlikte yaklaşık bin 600 metrekare. Burada Alevilik Bektaşilik ile ilgili her türlü hizmetin verildiği, sadece Alevi Bektaşi yurttaşların değil Bodrum’da yaşayan her inanca sahip insanın rahatlıkla huzur bulabileceği ve kafalarında oluşmuş sorulara cevap bulabileceği, kişisel araştırmalarını yapabileceği bir yapı olsun istedik. Sadece Alevilik ve Bektaşilk ile ilgili olmasın dedik. Tabi biz burada Alevilik ve Bektaşiliği de yaşatmaya çalışacağız. Biz şu anda Cem Salonu’ndayiz. Yaklaşık 250 kişi kapasiteli. Aşağıda 250 kişiye yemek verebilecek bir yemekhanemiz ve ona bağlı mutfağımız var. Dersliklerimiz, depo alanlarımız var. Bir sağlık odası yapılacak. Onun sponsoru ile görüşüyoruz. Cenaze ve morg hizmetleri, yıkama hizmetleri, yani her şeyiyle Alevi Bektaşi canların her türlü dini ve sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak bir eser ortaya çıkıyor.”
