GündemKültür SanatMagazinManşet

PAMUK PRENS’İN KAHRAMANLARI ANLATTI

Bodrum-Pamuk Prens-Tamer Karadağlı, Birol Güven6. Bodrum Türk Filmleri Haftası kapsamında önceki akşam Bodrum Kalesi Kuzey Hendeği’nde gösterimi yapılan Pamuk Prens filminin başrol oyuncusu Tamer Karadağlı ile yönetmeni Birol Güven basın mensuplarıyla bir araya geldi. Sabah saatlerinde Trafo Cafe’de gerçekleştirilen sohbet kahvaltısında  Karadağlı ve Güven gazetecilerle samimi bir sohbet gerçekleştirdi.

Tamer Karadağlı kendi hayatını oynadığı ve Türkiye’de ilk Bodrum’da gösterilen “Pamuk Prens” filmiyle ilgili olarak şöyle dedi:

“Eğer bu projenin teklifi Birol güven’den değil de başka birinden gelseydi yüzde 99.9 kabul etmezdim. Çünkü Birol ile bizim ilişkimiz sanatçı, yapımcı, senarist ilişkisinden daha farklı. Bizim bir dostluğumuz, arkadaşlığımız da var. Çok güvendiğim ve çalışırken çok rahat ettiğim bir insan. Hala bilmiyorum film seyredildiğinde ne olacak. İyi mi yaptım kötü mü yaptım bilmiyorum.”

Tamer Karadağlı gazetecilere “Kendimi sizin beni ciddiye aldığınız kadar ciddiye almıyorum” diyerek  “Egonun içinde kendinizi bir dev aynasında görmeye başladığınız zaman işte tehlike çanları çalmaya başlıyor demektir. Bizim işimiz aslında eğlence. Filmde de biz eğlenmemize baktık. Hem kendimizi hem de yaptığımız işi çok fazla ciddiye almamamız gerekiyor. Sonuçta ben atomu parçalamıyorum, insanlar keyif alsın diye bir iş yapıyorum” ifadelerini kullandı.

Yönetmen, senarist, yapımcı Birol Güven ise “Pamuk Prens” filminde çok cesur davrandıklarını söyleyerek “bu cesaret daha çok Tamer Karadağlı’nın cesaretidir. Amerikalılar bunu yapıyor ama Türkiye’de bunu başka kimse yapamaz” şeklinde konuştu.

2011- 2013 yılları arasında TRT’de yayınlanan ve fenomen haline gelen “Leyla ile Mecnun” dizisi hakkında görüşlerinin sorulması üzerine Birol Güven şöyle konuştu:

“Bir ara ben de takıldım ona. Çok beğenildi, çok sevildi. Neden çok sevildi? Ezber bozucu, bambaşka bir kafa. Ezber bozmasını, paradigmanın dışına çıkmasını ben de çok sevdim. Hele bunu televizyonda yapması müthişti bence. Çok iyi bir izleyici kitlesi oluştu. Şu anda böyle bir dizi yok. Çünkü televizyon melodram dışında bir şeye izin vermiyor. Artık televizyonda sadece yurtdışında satılması için melodramlar yapılıyor. 24 saatin bir kısmını da bunlara ayırmak lazım, neler çıkar bu ülkede. Ne gençler var bu kafada. Desteklenmesi gerekir diye düşünüyorum, bunlara yer açılır böylece. Bütün televizyon kanallarının deney saati yapması lazım. Biz burada bir şey deneyelim dememiz lazım. O yüzden “Leyla ile Mecnun” bence bunun bir öyküsüdür. Bizim sevdiğimiz şeyler bunlar ama maalesef şans bulamıyor, rekabet edemiyor. Yani bu melodramların karşısında rekabet edemiyoruz. Mesela biz 80’leri yapıyoruz, çok zorlanıyoruz. 80’lerde gündelik hayatı, önemsiz şeyleri anlatıyoruz. Ben bir gün televizyonlarda zap yapıyorum, diğer kanallarda ne var diye bakıyorum. Bir baktım bizim dizide hakikaten bir şey olmuyor. Bu kadar mı küçük şeyler olur? Öbür tarafta yoğun bakımda insanlar, borular takılmış, 5 kişi ağlıyor, bir taraftan klarnet çalıyor. Nasıl rekabet edeceğiz biz bu dizilerle? Ayrı saatlerde olması lazım.”

Güven korku filmleri hakkında ise “Korku filmleri üzerine konuşacak son kişiyim. Seyretmiyorum çünkü çok korkuyorum. Korku filmlerinin belli bir seyirci kitlesi oluştu, bu da çok sevindirici. Benim oğlum da çok seviyor. Arkadaşları ile beraber seyredip korkuyorlar” şeklinde konuştu.

Editör

Sitemizin ilgili kategorilerinde yer almasını istediğiniz haberleri aşağıdaki mail adresi aracılığı ile bize bildirebilirsiniz. (bodrumtime.net@gmail.com)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu