ÇevreGündemManşet

BESLEMEYİN, OYNAMAYIN, MÜDAHALE ETMEYİN!

caretta saldırısı-bodrumSon günlerde Bodrum’da yaşanan caretta caretta saldırılarının ardından konunun uzmanları bu canlıların yaşam alanlarına ve kendilerine müdahale edilmemesi gerektiğini söylüyor.

Konuyla ilgili Sualtı Araştırmaları Derneği kurucu üyesi Cem Orkun Kıraç’ta vatandaşları bu canlıların vahşi deniz canlıları olduğunu konusunda uyararak şunları söyledi;

“Sualtı Araştırmaları Derneği olarak 32 yıllık bir tecrübeye sahibiz. Biz dernek olarak Akdeniz Foku, yunuslar ve caretta carettaların birer vahşi deniz canlısı olduğunu her seferinde duyuruyoruz. Son günlerde yine gündeme gelen caretta caretta saldırıları var. Bu canlılar milyonlarca yıldır bu bölgelerde yaşıyor ve son yıllarda insanlar bu canlılarla yakın temas içindeler. 85 yılından bu yana bu tür canlıları araştırıyoruz ve son 10 yıldır bu tür haberler arttı. İnsanlar bu canlıların yaşam alanlarına girerek onlarla selfie çekmek için, aksiyon kameralarıyla görüntü çekip sosyal medyada paylaşmak için, onları besleyerek ben doğa sevdalısıyım demek için bu canlılarla yakın temasa geçiyorlar ve bu davranış gerçekten çok yanlış. İnsanların bu davranışları onların doğal dengesini bozuyor ve bu tür olayların yaşanmasına neden oluyor”.

EN BÜYÜK PROBLEMLERDEN BİRİ BU CANLILARI BESLEMEK

Cem Orkun Kıraç, Akdeniz Foklarını, yunusları ve son günlerde gündemde olan caretta carettaların insanlar tarafından beslenmesinin aslında iyilik olmadığını, bu davranışların aslında onları ölüme götüren davranışlar olduğunu belirttiği konuşmasında şunları söyledi;

“Deniz kaplumbağalarının saldırıları iki türlü oluyor aslında, ya oyun oynarken, ya da beslenmek için şartlanmalarından kaynaklanıyor. Deniz kaplumbağalarının yaşam alanlarında yüzen insanlar onlarla yan yana yüzmek, aksiyon kameralarıyla görüntü ve fotoğraf çekmek için bu canlılara çok yaklaşıyor. Bu yaklaşmalarda bu canlıları severken bu canlılarda oyun oynamak amaçlı insanları ısırabiliyor. Bir diğer ısırma nedeni ise bu canlıların insanların onları yemek vermesine şartlanmasından kaynaklanıyor. Şimdi bu hayvana birkaç kişi üst üste yemek veriyor ancak sonradan gelen kişi sadece yakınlaşıp uzaklaşmak istiyor. Bu sefer de canlı neden yemek vermiyor diye saldırıya geçiyor. Bu kaplumbağaların gagası çok kuvvetlidir, bu saldırılarda insanların parmaklarını kopartabilecek güçtedir ve bu yüzden her neden olursa olsun kesinle bu canlıları beslememek gerekiyor.

DEKAMER’İN İNCELEMESİ GEREKİYOR

Caretta Carettalarla ilgili uzman birimin DEKAMER olduğunu belirten Cem Orkun Kıraç, Orak Adası’nda ki saldırgan deniz kaplumbağasının yakından incelendikten sonra yaşam alanından alınıp alınmamasına karar verilmesinin gerektiğini belirterek şunları söyledi;

“ Deniz kaplumbağaları konusunda uzman birim DEKAMER, bence bu kaplumbağanın yaşam alanından alınıp alınmaması için DEKAMER yetkililerinin bu kaplumbağayı yaşam alanında izleyip ondan sonra karar vermesi gerekiyor. İdeali hiç dokunmamak ancak bu deniz kaplumbağasını incelemek gerekiyor. Kaplumbağa direk orada yüzenlere saldırıyorsa farklı, kendisine yaklaşanlara saldırıyorsa farklı, biz takip etmediğimiz için bu konuda net bir şey söylemek mümkün değil. Şimdi hayvan oraya gelen insanlar tarafından yiyecek konusunda tembelliğe alıştırılmış olabilir ve kendisine yemek verilmeyince saldırgan tutumlar sergileyebilir. Bu konuyu yerinde incelemek gerekir. DEKAMER’in bu konuyu yerinde inceleyip resmi makamlarla birlikte bir karar alması gerekir”.

ORFOZLARIN BESLENMESİDE YANLIŞ

Cem Orkun Kıraç son yıllarda orfozlarında insan eliyle beslendiğine dikkat çekere şunları söyledi;

“ Son yıllarda orfozlarda insan eliyle beslenmeye başlandı, bu davranış da onların yok olmasına neden oluyor. Hayvan şartlanıyor her gelen insan yemek verecek diye ve yuvasından kolayca dışarı çıkıyor. Ancak her gelen beslemiyor tabi bu hayvanları ve kendisini beslemeye geldiğini sandığı kişi tarafından zıpkınla rahatlıkla öldürülüyor. İnsanların en büyük yanlışı bu vahşi deniz canlılarını beslemeleri, biz Sualtı Araştırmaları Derneği olarak bu canlıların insan eliyle beslenmesine kesinlikle karşıyız. Türk insanı olarak kantarın topuzunu kaçırıyoruz. Ne sevmesini biliyoruz, ne de bu canlılara nasıl davranılacağını biliyoruz. Birileri bu canlıları insanlara alıştırıyor, birileri de gelip öldürüyor. Biz dernek olarak 32 yıllık tecrübemizle insanlara bu konuda bilgi aktarmaktan sıkıldık. Son 10 yılda bu davranışlar çok arttı. İnsanların kesinlikle akdeniz foku, yunus, deniz kaplumbağası ve orfoz gibi vahşi deniz canlılarına yaklaşmaması ve yakın temasa geçmemesi gerekiyor yoksa bu tür olaylar yaşanmaya devam edecek ve bu canlıların hayatlarının sona ermesine neden olacak”.

‘SALDIRI’ DEĞİL ‘KORUMA’

Bu tür konularla ilgili daha önceki zamanlarda Deniz Kaplumbağaları Araştırma Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi’nden daha önce yapılan bir açıklama ise şu şekilde;

“Bilgilendirmeye geçmeden önce basında çıkan haberler nedeniyle şu notu düşmek istiyoruz: “Saldırı” değil “Koruma” Deniz kaplumbağaları, tüm dünyada çeşitli anlaşmalarla koruma altında olan ve denizlerimizin sağlıklı kalabilmesi için çok önemli doğal elementlerin başında gelen canlılardır. Tüm dünyada bilinirlik düzeylerinin çok yüksek olması ile kamuya doğa koruma çalışmalarının anlatılabilmesi için Bayrak Türler olarak büyük öneme sahiptirler. Deniz kaplumbağalarının korunması sadece bazı kaplumbağa türlerinin koruması olarak değil, aynı zamanda deniz kaplumbağalarıyla aynı habitatları paylaşan birçok türün de korunması anlamına gelmektedir. Ülkemizde düzenli olarak görülen ve yuvalayan iki tür bulunuyor: Herkesin Caretta caretta olarak bildiği İribaş Deniz Kaplumbağası ve bilimsel adı Chelonia mydas olan Yeşil Deniz Kaplumbağası. Yeşil kaplumbağanın erginleri otçuldur, iribaş deniz kaplumbağası ise etçildir. Son günlerde gündemde olan ısırma vakaları iribaş deniz kaplumbağası ile alakalı olarak gelişiyor. Öncelikle bu konuda panik yapılacak bir duruma yol açılmaması en büyük temennimiz. Bu olaylar bize gelen ihbarlardan anlaşıldığı kadarıyla birkaç bireyden kaynaklanıyor. Ancak sorunun temelinde insan müdahalesinin olduğunu düşünüyoruz. Son yıllarda iyi niyetli olarak insanların deniz kaplumbağalarını beslediğini veya beraber yüzmek-sevmek amacıyla deniz kaplumbağalarına çok yaklaştığını görüyoruz. Her iki davranış da hayvanların normal beslenme düzenlerini değiştirirken üzerlerinde yoğun stres oluşturacak eylemlerdir. Bu nedenle strese giren hayvanlar kendini koruma içgüdüsü veya besin alacağını düşünerek insanlara doğru hamlelerde bulunabiliyorlar. Muğla’nın Dalyan Mahallesi İztuzu Kumsalı’nda elle besleme faaliyetleri geçtiğimiz yıl Valiliğin yazısıyla yasaklanmış ve Dalyan bölgesinde bu tür vakalar kesilmiştir. Bu nedenle tatil yöresinde bulunan işletmelerin ve tatillerini geçiren vatandaşlarımızın kaplumbağaları besleme, yanına gidip sevme gibi davranışları göstermemesi önemle rica olunur. Isırma vakası gösteren kaplumbağaların rehabilitasyon için merkezimize alınması yönündeki talepler, insanların bahsettiğimiz davranışlara devam etmesi halinde olumlu sonuçlanmayacaktır. Başka hayvanların da strese girerek kendini koruma içgüdüsüyle hareket etmesi olasıdır. İyi niyetle de olsa doğada bulunan vahşi bir hayvana yapılan bilinçsiz müdahaleler, onları korumaktan çok zarar verecektir. Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi, bildiklerimiz ışığında durumu “Saldırı” değil “Kendini Koruma” olarak yorumlayabiliriz. Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz. “

Editör

Sitemizin ilgili kategorilerinde yer almasını istediğiniz haberleri aşağıdaki mail adresi aracılığı ile bize bildirebilirsiniz. (bodrumtime.net@gmail.com)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu