ÇevreGündemManşet

BODRUM SAHİLLERİ DOĞAL KALSIN…

Bodrum’da bazı plajları Maldivlerin beyaz sahillerine çevirmeye çalışanlarla mücadele devam ediyor.

Bodrum’un en güzel koylarında bulunan bazı oteller koylarına beyaz kum adı altında mermer tozu ve kireç taşı ile beyaz görünüm vermeye başladı. Bodrum Belediyesi ekipleri ise ihbarları değerlendirerek sahillerine beyaz kum seren otellere savaş açtı.

Yalıkavak da bir otele baskın yapan Bodrum Belediyesi ve Çevre İl Müdürlüğü ekipleri tarafından 3345 bin lira para cezası kesilerek kumların toplanması istenmişti. Gündoğan’daki otelin kumlarının mermer tozu olduğu iddiasıyla bölgeye giden ekipler kumdan örnekler alıp analize gönderdi.

Bugün ise Bardakçı koyunda da bir otelin beyaz kum serildiği ihbarını alan ekipler harekete geçerek otele baskın yaptı. Serilmeye başlanan kum hakkında işlem başlatan Bodrum Belediyesi ekipleri kumdan örnek aldı. Sahile kumu seren otel hakkında tutanak tutan ekipler kum örneklerini analize gönderdi. Kullandıkları kumun Kalsit kumu olduğu ifade edildi. Tam kumu sererken baskın yapan ekipler kumun serilmesini durdurdu.

Dünyanın En Güzel Koyları Birliği Genel Sekreteri Galip Gür yaptığı açıklamada, karantina günlerinde doğanın aslında insanlığa bir mesaj verdiğini ancak bazılarının bu mesajı okuyamadığına dikkat çekerek şunları söyledi:

“Uzun bir süre karantina dönemi geçirdik. Bu sırada öğrendiğimiz çok büyük dersler oldu bizim. Doğanın ne kadar önemli olduğunu, doğanın aslında bize bir mesajıydı bu karantina ve virüs dönemi. Fakat şimdi bakıyoruz ki, doğadan böyle bu mesajlardan ders almamız gerekirken bazı bizim Bodrum’un koylarında böyle akıl almaz uygulamaları görmek gerçekten çok üzüntü verici. Hayal kırıklığı uğrattı bende. Zaten şimdi baktığınız zaman Bodrum koylarına yani dünyada eşi benzeri görülmemiş koylar olarak biliniyor. Biz zaten biliyorsunuz Dünyanın En Güzel Koyları Birliğinde üyesiyiz 22 yıldan buyana. Yani ben koylarımıza bizim kızımız diye nitelendiriyorum. “Bizim Kızımız” zaten güzel. Bizim Kızımıza dışarıdan müdahale, makyajlara herhangi bir şekilde daha güzelleştireceğim diye bir şeyler yapmamıza gerek yok. Bizim zaten özelliğimiz bu koylarımızın doğal olması. Onun için yani ben bu şekilde koylarımıza farklı şekillerde müdahale edilmesini kesinlikle tasvip etmiyorum ve kınıyorum.

Burada tabi yerel yönetimler hükümetimiz burada elinden geleni yapıyor yani bunlarla mücadele etmek için ama bizde tabi halk olarak vatandaş olarak bizim üzerimize de çok büyük bir görevler düşüyor. Bunları anında ihbar etmemiz lazım çünkü, yerel sorumluların hükümetin her yere yetişmesi mümkün değil. Maalesef şu anda sezon açılması dolayısıyla çok büyük bir ticari bir artık arsızlık mı diyeyim ne diyeyim yani büyük bir rant peşinde koşan bu insanlar var. Tabi bunu doğayı koruyan onları şey dışı tutuyorum ama bu insanlara karşı bizim mücadele etmemiz, sonuna kadar mücadele etmemiz lazım. Çünkü, doğa bizden bir şey yapmamızı istemiyor, doğa bizde ona karşı saygılı olunmamızı istiyor. Bunda da zaten karantina döneminde virüs döneminde bize verdiği mesajda oydu. Bakın hepimiz ne dedik, ne kadar aslında doğaya hasretmişiz, ne kadar basitliğe güzelliğe hasret kalmışız diye bu dersleri aldık ama demek ki bu dersleri almayan, bu mesajı doğru okumayan insanlar halen daha var. Bunları karşı mücadelemizi azimle sürdürmemiz lazım. Bu konuda da bu mücadele veren insanlara da artık sabırlar ve başarılar diliyorum.”

MUÇEP Sözcüsü Umay Karabaş ise ekosisteme verilen zararın geri dönülemez olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:

“Son günlerde karşılaştığımız yeni bir mermer tozu serimi girişimiydi. Bu çok sakıncalı bir şey yani aslında kıyılarımızda herhangi bir müdahale yapmamız lazım. Fakat mermer tozu özellikle tehlikeli bir materyal kıyılar için çünkü, kıyı ekosistemini nefessiz bırakıp öldüren yani orada herhangi bir başka canlının yaşamasına izin vermeyen bir materyal bu. Aynı zamanda çok ben bu malzemeyi de gördüm, çok incecik un gibi bir malzeme. Bunu biz insan olarak soluduğumuz zaman insan sağlığı için solunum yolları için geri dönüş olmayacak birtakım sonuçları olabiliyor. Bunların örneklerini de biliyoruz.

Yani Bodrum kıyıları özeline bakarsak burada koruma altında olan, uluslararası koruma altında olan endemik olan, nesli tükenmekte olan birtakım canlılar var. Bunlardan mesela bir tanesi Akdeniz deniz erişteleri Posidonia oceanica dediğimiz, o bahsedilen bölgede bunlar çok yaygın. Denize baktığınızda görebiliyorsunuz. Bunlar bitki değiller pardon bunlar yosun değiller bitkiler. Fotosentez yapan adeta deniz içindeki ormanlar bunlar. Nefes almamızı sağlayan bitkiler. Pinalar var deniz kabukluları, Akdeniz Fokları var yani orada bir ekosistem var. Biz o ekosistemin doğanı kendi varoluşuna izin vermemiz gerekiyor. Yer yüzüne daha fazla müdahale etmemiz gerekiyor artık bizim, hepimizin sağlığı için.”

Editör

Sitemizin ilgili kategorilerinde yer almasını istediğiniz haberleri aşağıdaki mail adresi aracılığı ile bize bildirebilirsiniz. (bodrumtime.net@gmail.com)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu