GündemManşetSağlık

HAYAT KURTARAN İKİ YÖNTEM…

Türk Kalp Vakfı’nın 8-14 Nisan Kalp Haftası dolayısıyla yaptığı son açıklamaya göre Türkiye’de kalp hastalıklarından ölüm oranı yüzde 42’ye ulaşmış durumda. Bu düşündürücü oran, kalp hastalıklarını bulaşıcı olmayan hastalıklar sınıfında ölüm oranı en yüksek hastalık konumuna getiriyor. Kalp ve damar hastalıkları tedavisi alanında son yıllarda özellikle akademik çevrede sıkça rastlanan ‘stent mi takalım, by-pass mı yapalım?’ tartışması ise bu konuda yeni kılavuzlar oluşturulmasını beraberinde getiriyor. “Hastaya stent mi takılacağı yoksa by-pass mı yapılacağı hasta özelinde karar verilmesi gereken bir durumdur.” diyen Acıbadem Bodrum Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cantürk Çakalağaoğlu, hasta en çok hangi yöntemden yarar görecekse o yöntemin seçilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

İkisi de hayat kurtaran yöntemler

Stentlerin daha iyi olduğunu öne süren bilimsel çalışmalar olduğu gibi, by-pass ameliyatının uzun dönemde daha faydalı olacağını düşündüren bilimsel araştırmalar da mevcut. Bazı damar tıkanıklıklarında ise sadece ilaç tedavisi verilip hastanın takip edilmesinin yeterli olabildiğini dile getiren Doç. Dr. Cantürk Çakalağaoğlu, hastanın olası diğer hastalıklarına bağlı olarak doğru yöntemin seçilmesi gerektiğini vurguluyor.

Kalp krizi sonrası balon/stent tercih ediliyor

Genel anestezi altında göğüs kemiği kesilerek yapılan by-pass ameliyatının 1970’li yıllarda alternatifi olmadığını hatırlatan Doç. Dr. Cantürk Çakalağaoğlu, 1980’lerde balon, 1990’larda stent uygulamalarının başlamasıyla hastanın tedavisinin hasta uyanıkken kasıktan ya da sadece bilekten ince bir kateterle girilerek yapılabildiğine dikkat çekiyor. Özellikle kriz başlangıcından sonraki ilk 90 dakikada krize sebep olan damara balon/stent uygulaması hayat kurtarmanın en kabul gören uygulaması. Ayrıca tek ya da iki damar koroner hastalığı olan ya da çok damar hastası olup cerrahi açıdan yüksek risk taşıyan hastalarda da balon/stent uygulaması tedavi seçeneği olarak tercih ediliyor.

By-pass uzun vadede daha fazla güvence sağlıyor

Stentlerleby-pass arasında “çok damar hastaları”nda birebir yapılan karşılaştırmalı çalışmalar, tedavi sonrası beş yıl içinde damarın tekrar tıkanması, kalp krizi geçirme ve yaşam süresi konusunda by-pass’ınstent işlemine göre daha üstün olduğunu ortaya koyuyor. Yine daha önce geçirilmiş kalp krizleriyle kalp kasları zayıflamışsa ve üç büyük damar grubunda yaygın darlıklar ya da özellikle sol ana koronerde darlık varsa, ayrıca bunlara ek olarak şeker hastalığı ve/veya ciddi kapak hastalığı mevcutsa by-pass tercih ediliyor.

Hastanın doktoruna güveni önemli

Bugün için bu yaklaşımlar bizleri ne kadar yeterli tatmin etse de tıbbın baş döndürücü hızı, kuşkusuz ileride çok daha farklı tedavi seçeneklerini önümüze getirecektir.

Nihayetinde kalp damar hastalarına by-pass mı stent mi uygulanacağı kararının, hastanın durumuna ve sorunlu damarlara göre çoğu zaman kardiyoloji ve kalp damar cerrahisi konseyi tarafından verildiğine dikkat çeken Doç. Dr. Cantürk Çakalağaoğlu, “Burada önemli olan nokta hastanın hekimine güvenmesi ve konseyden çıkacak karara göre hareket etmesidir.” dedi. 

Editör

Sitemizin ilgili kategorilerinde yer almasını istediğiniz haberleri aşağıdaki mail adresi aracılığı ile bize bildirebilirsiniz. (bodrumtime.net@gmail.com)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu